blog-25

Thomas Edison. Öğretmeni ‘oğlunuzdan fazla bir şey beklemeyin hanımefendi, onun beyni çürümüş’ dedi.
O günlerde geçirdiği ağır bir hastalık sonucu kulakları ağır işitmeye başladı. 12 yaşında gazete satmaya başladığı bir trenin vagonunda içinde kimyasal madde bulunan şişelerden biri kırılıp yangın çıkınca hem trendeki işinden oldu hem de ömür boyu ağır işitmesine yol açacak biçimde yaralandı.
21 yaşında otomatik oy kayıt cihazını icat etti. Bu onun ilk patentiydi. Politikacılara gidip harika cihazını anlattı, ama büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Ona, oy kullanma sırasında kuyruk olmasından memnun olduklarını, böylece birbirlerinin görüşlerini son anda değiştirebildiklerini söylediler.
Satamadığı ilk icadında büyük hayal kırıklığı yaşadı.
AMA PES ETMEDİ. KENDİSİNİN DEĞİL , O FİKRİN BAŞARISIZ OLDUĞUNU BİLİYORDU. Bir değil binlerce kez denedi.
Tam 1093 adet patent aldı.
Kendisiyle yapılan bir röportajda ‘başarı şansa mı bağlı’ diye sorulduğunda şöyle dedi:
“Fotoğraf dışında hiçbir icadım kazara meydana gelmedi. Ne zaman bir amaca inansam, çalışmaya başlarım ve gerçekleşene kadar deneme üzerine deneme yaparım. Günün sonunda başarılı iş, %1 ilhamdır, %99 alın teridir. Bu yüzden ‘dahi’ sayılan kişi, genelde ev ödevini iyi çalışmış yetenekli bir insandan başka bir şey değildir. “
Bunun üstüne başka söze gerek var mı?

Sonraki gönderi

Tartışmaya Katıl

Compare listings

Karşılaştırmak